Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’nde “İklim Değişikliği ve Kadına Yönelik Şiddet” konulu seminer düzenlendi.
Üniversite öğrencileri ve Kadın Sağlığı Merkezi faydalanıcılarının dinleyici olarak katıldığı seminerde uzmanlar, iklim değişikliğinin kadına yönelik şiddete etkisi konusunda bilgiler verdi.
ESOGÜ ve UNFPA Kadın Sağlığı Danışmanlık Merkezi Proje Koordinatörü Doç. Prof.
ESOGU Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Hakan Çalışkan, iklim krizinin biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkileri ve buna bağlı olarak insan, ekonomi, geçim kaynakları, hastalıklar ve sosyal sistemdeki krizlerden bahsetti.
İklim krizinin biyoçeşitlilik ve buna bağlı olarak insanlar için ekonomik değeri olan tarım ve hayvancılık üzerindeki olumsuz etkisinin her geçen gün arttığını belirten Çalışkan, şunları kaydetti:
“Tarımda zararlı ve hastalık taşıyan türlerin popülasyonunda artış var. Hastalık etmenlerinin yaygınlaşması, dar alanlarda mahsur kalan insanların temiz su ve uygun barınaktan mahrum kalmasıyla birlikte sağlık konusunda yaşadığımız riskler kat kat arttı. Kontrol edilebilir boyutlar. Farklı kültürlerden insanlar şehirlerde bir arada yaşamak zorunda kalıyor.”Aileler çocuklarını ve kadınlarını imanda tutmak için çözüm bulamıyor. Hayatın koşuşturması, sınırlı kaynakların paylaşımı, toplumsal düzeni sağlayan tüm geleneklerin ve hukuk kurallarının ortadan kalkması, aile içinde ve çevresinde yaşanan şiddeti tırmandırıyor.”
Merkezin Psikoloğu Yağmur Çiftçi, iklim değişikliğinin en çok yaşlıları, kadınları ve çocukları etkilediğinin altını çizdi.
İklim krizi nedeniyle ölümlerde kadın ölüm oranlarının erkeklere göre daha yüksek olduğunu belirten Çiftçi, “İklimden etkilenen dezavantajlı bireylerin, kadın ve kız çocuklarının maruz kaldığı şiddetin önlenmesi için ekolojik dengeyi koruyacak politikalar geliştirilmelidir. kriz.kadın şiddeti ve iklim değişikliği teması var.çalışmalar artmalı.terimlerini kullandı.
